İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | most likely zf. | büyük bir olasılıkla | ||
Tom knew what Mary would most likely do. Tom Mary'nin büyük bir olasılıkla ne yapacağını biliyordu. More Sentences |
||||
Genel | most likely zf. | büyük ihtimalle | ||
This small device most likely saved our lives. Bu küçük alet büyük ihtimalle hayatımızı kurtardı. More Sentences |
||||
Genel | most likely zf. | yüksek ihtimalle | ||
Genel | most likely zf. | en iyi ihtimalle | ||
Colloquial | ||||
Konuşma Dili | most likely expr. | kuvvetle muhtemel |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Colloquial | ||
Konuşma Dili | most/very likely expr. | büyük ihtimalle |
Konuşma Dili | most/very likely expr. | büyük olasılıkla |
Konuşma Dili | most/very likely expr. | yüksek ihtimalle |
Konuşma Dili | most/very likely expr. | büyük bir olasılıkla |